Cinsellik Nedir?
Cinsellik, tarih boyunca insanoğlu için gizemli ve karmaşık bir konu olmuştur. Bugün hala bazı toplumlarda bir tabu halinde olsa da aslında insan olmanın getirdiği en doğal süreçlerden biridir. Peki cinsellik ne demek? Cinsellik, esasen doğum öncesinde başlayan ve insanın yaşamı boyunca devam eden, kişinin değerleri, inançları, kişiliği, davranışları, tutumları, fiziksel görünümleri ve yaşadığı toplumun normları içerisinde şekillenen bir kavramdır. Cinsellik dendiğinde ilk akla gelen şey cinsel ilişki olsa da, bu kavram bundan çok daha fazlasını ifade etmektedir. Cinsellik yalnızca cinsel ilişki, cinsel organlar ya da sahip olunan cinsiyeti değil tüm insan bedenini, beynini ve aklını içerisine alır. Cinselliğin dayandığı temel olgular; cinsiyet, aşk, seks, fiziksel / psikolojik ihtiyaçlar ve cinsel kimliktir. Kısaca cinsellik, biyolojik, kültürel ve sosyal alanlar gibi birçok farklı boyutu içeren bir bütünü ifade eder.
Kişilerin cinsellik kavramının oluşmasında, yaşadığı toplumun cinselliğe bakış açısı ve konuyu ele alış biçimleri oldukça önemli bir role sahiptir. Bununla birlikte kişi, bu oluşumu kendi öğretileri ve dürtüleri ile şekillendirerek başka bir boyuta taşıyabilir.
Cinsel Kimlik Nedir?
Cinsel kimlik çocukluk dönemlerinde gelişen bir kavramdır. Cinsel kimlik ise cinselliğin önemli bir boyutunu oluşturur. Cinselliğin temel amaçlarından biri haz almaktır. Bedensel temasın getirdiği fiziksel ve psikolojik haz duygusu cinselliğin içerisinde yer alan temel kavramlardan biridir. Öte yandan cinsellik kavramında bunlardan çok daha fazlası olarak, bireyin fiziksel özelliklerini, kendisi ile ilgili yargı ve düşüncelerini, seçimlerini ve diğer bireyler hakkındaki düşüncelerini de içeren daha karmaşık yapılar da mevcuttur. Yani cinsellik bireyin cinsiyetinden ya da cinsel ilişki eyleminden çok daha fazlasıdır.
Cinsellik Neden Önemlidir?
Cinsellik, temel olarak üremeyi ve nesillerin devam etmesini sağlar. Bu da aslında cinselliğin insan yaşamında ne kadar önemli bir noktada olduğunu anlamak için yeterlidir. Elbette bu durum cinselliğin fiziksel taraflarından biridir. Psikolojik olarak ise cinsellik, kişinin zevk alma ve doyum süreçlerinde en aktif yerdedir. Son noktada toplumsal olarak ise cinsellik üzerinden kişilere yüklenmiş roller alışılan sistemin sürekliliğini sağlar. Kişisel yaşada ise cinsellik bireyin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir. İkili ilişkilerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için gerekli olan bileşenlerden en önemlisi de cinselliktir. Özellikle evliliklerde, sağlıklı bir evlilik ve eş yaşamı için cinsellik neredeyse olmazsa olmaz denecek bir öneme sahiptir.
Bu çerçevelerden bakıldığında ne kadar önemli bir konu olduğunu fark ettiğimiz cinsellik kavramı, özellikle ülkemizde hala konuşulmasından en çok çekinilen konulardan biri. Toplumumuz, cinselliği mahrem bir konu olarak ele alarak, konuşulmaması gerektiğinin altını çizer. Bu haliyle bir tabu konumuna gelen cinsellik, aslında konuşulmaktan kaçınılmaması gereken bir konudur ve özellikle çocukluktan itibaren uygun yöntemlerle çocuklara cinsellik eğitimi verilmelidir. Aynı şekilde ergenlikte de bu eğitimler devam ederek cinsellik doğru şekilde bireylere öğretilmelidir. Bugün yetişkinlikte yaşanan cinsel sorunların bir çoğunun temelinde, cinselliğin bir tabu olarak ele alınması ve konuşulmaması ile ortaya çıkan kulaktan dolma cinsellik mitleri ve yanlış bilgilendirmeler yatmaktadır. Bu nedenle cinselliğin doğru şekilde öğrenilmesi oldukça önemlidir.
Cinsellik Eğitimi Hangi Yaşta Verilmelidir?
Cinsellik var olan tüm özelliklerinin yanı sıra aynı zamanda içgüdüseldir. İnsanın doğasında olması nedeniyle de özellikle çocukluk dönemlerinden itibaren insanlar hayatlarının belirli dönemlerinde cinselliğe farklı düzeylerde ilgi duyarlar ve cinsellik hakkında bilgi edinmek isterler. Cinsellik eğitimi anne babalar için de oldukça endişelendirici bir konu olabilmektedir. Bu endişe özellikle toplumumuzda cinselliğin bir tabu olmasından ileri gelmektedir. Ancak değişen yaşam şartları ile birlikte bu durum yavaş yavaş aşılmaya başlanmıştır. Cinsellik eğitiminin belli bir yaşı olmamakla birlikte, özellikle okul öncesi dönemi (3-4 yaş) çocuklarda cinsellik ile ilgili ilk sorular sorulmaya başlanır. Anne babaların bu sorular ile karşılaştığında yapması gereken en önemli şey paniklemeden, sorulara açık ve net şekilde, bilimsel kaynaklar eşliğinde cevap vermesidir. Bu ilk soruların ardından devam eden dönemlerde, soruların şekli değişmeye başlar. Yine aynı şekilde bilimsel çerçevede bu sorular da yanıtlanmalıdır. Yaş aralığı 7-11’e gelen çocuklarda ise sorular bazı davranışlar ile desteklenir. Cinselliğe olan ilgi okul öncesi dönemdeki kadar yoğun değildir ancak hala mevcuttur. Bu çağlarda evcilik oynamak, anne baba rolleri canlandırmak, çıplak resimlere ve görüntülere merak duymak, kadın ve erkekler arasındaki farkları merak etmek gibi davranışlar görülebilir. Okul öncesi dönemde olduğu gibi çocuklarda memeye dokunma veya cinsel organlarını gösterme gibi davranışlar bu dönemde görülmese de bunun yerine meme veya cinsel organ resmi çizme, kendi cinsel organlarına dokunma veya arkadaşları ile kıyaslama gibi davranışlar görülür. Bu dönemde cinsellik kirli ve kötü bir kavramdan ziyade eğlenceli ve hoş bir şey olarak algılanır. Bu dönemde anne babalara açık şekilde sorular gelmeyebilir ama anne baba, çocuğun bu tür meraklarını ve davranışlarını gözlemleyerek, doğru şekilde bilgilendirici içeriklere yönlendirmeyi deneyebilirler.
İnsanların cinsiyet yeteneklerini kazandığı ergenlik döneminde ise, cinselliğe olan ilgi ve merak oldukça üst düzeydedir. Bu artışta elbette hem kız hem erkek çocukların ergenliğe geçerken yaşadıkları hormon değişikliklerinin de etkisi büyüktür. Ergenlik döneminde kızlar ve erkekler arasında hem yoğun bir düşmanlık hem de yoğun bir çekim vardır. Bedensel ve hormonal değişiklikler bunun nedenidir. Aynı zamanda bu dönemde hem kızlar hem de erkekler cinsellik meraklarını birbirlerini veya kendilerini keşfederek gidermeye çalışırlar. Bu dönemlerde erken yaşta cinsel birlikteliklerin görülmesi olasıdır. Anne babaları da endişelendiren konulardan biri de budur. Bu durumun ileriki dönemlerde bir travma olmaması adına anne babanın hem kız hem de erkek çocukları ile daha açık şekilde cinselliği konuşması ve öğretici olması gerekir. Elbette önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de cinsellik ile ilgili bilgiler verilirken, bilimsel kaynaklardan ve yöntemlerden yararlanmak önemlidir.
Cinsellik eğitiminin en önemli fonksiyonu cinsel istismar gibi istenmeyen durumları önlemesi ve ileriki dönemde cinsel problemler yaşamanın önüne geçmesidir. Bu nedenle bu konu önemsenmesi ve üzerinde durulması gereken bir konudur. Bireyin cinselliği kendi rızası ile kendi istediği şekilde yaşamasının bilincinde olması önemlidir.
Güvenli Cinsellik Ne Demektir?
Güvenli cinsellik, cinselliğe dair en önemli kavramlardan biridir. Kişinin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığının korunması açısından önemlidir. Güvenli cinselliğin fiziksel boyutu, istenmeyen gebeliklerin, bulaşıcı hastalıkların, güç ve şiddet kullanımının önlenmesini içerir. Psikolojik boyutu ise, rıza göstererek, herhangi bir ayrımcılığa ya da psikolojik baskıya uğramadan cinselliğin yaşanmasını ifade eder.
Cinsel Sorunların Tedavisi ve Çözümü Neden Gereklidir?
Cinsellikle ilgili mitler, cinsel kimliğin tam olarak çözülmemesi, yanlış bilgilendirmeler gibi nedenlerle yetişkinlik döneminde kadınlar ya da erkekler cinsel problemlerle karşılaşabilir. Bu sorunlar bireyin yaşamını ve psikolojisini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle yaşanan cinsel sorunlar mutlaka bir uzman eşliğinde çözülmelidir. Bu tedaviler fiziksel ve psikoterapi şeklinde bir arada ilerler. Eğer cinsel problemleriniz olduğunu düşünüyorsanız ve bu konuda yardım almak üzere Ankara Psikolog merkezi uzmanlığına başvurabilirsiniz. Bilgilerinizin hassasiyetle saklı tutulduğu, tamamen size yardımcı olmaya odaklanan bilimsel bir yaklaşımla destek alarak çözüm bulabilirsiniz. Anksiyete nedir adlı yazımızı okuyarak, anksiyete hakkında da detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.